23 Nisan tarihinde Fransa’da, iki kademeli yapılan seçimin ilk kademesi başlayacak. Bu da hem Fransa’da hem de Avrupa genelinde risk yaratabilir diye düşünülüyor. Ancak Avrupa’da en riskli büyük ülke aslında İtalya. Fransa’dan sonra İtalyanın da seçimi gündeme gelecek.
Bu hafta aslında Fransa’nın değil İtalya’nın riskleri piyasada konuşulmaya başlandı. Bilindiği gibi İtalya Euro Bölgesi’nin üçüncü büyük ülkesi. İtalya çok düşük büyüme, kredilerinin çoğu berbat durumda olan bankalar ve çok yüksek kamu borcundan mustarip. İtalya kendisine yatırım yapanları ve finansal destek verenleri giderek daha fazla endişelendirmekte.
İtalya’ya kredi verenler 10 yıllık İtalyan bonosunu tutmak için, Almanya’nın benzer vadeli bono borcu için talep edilen faizin, iki mislini talep etmekteler. Yani 2014 yılından bu yana Almanya ile İtalya bonoları arasında en yüksek faiz farkı şimdi geçerli.
2014 yılında İtalya’nın 10 yıllık bonosu mesela İspanya’nın on yıllık bonosundan 0.2 düzeyinde daha düşük faiz içerirdi. Ama 2017 Nisan ayının başından bu yana yatırımcılar İtalya ‘nın on yıllık bonosunu tutmak için, İspanya’dan bile 0.6 daha fazla faiz talep etmeye başladılar. Çünkü İtalya’da hem ekonomik hem de siyasi durum oldukça zor!
Avrupa Komisyonu’nun tahminine göre İtalya’nın reel büyümesi sadece yüzde 0.9 civarında olabilecek. Bu da Avrupa Birliği’nde en düşük büyüme oranı olacak.
İtalya’nın kamu borcu ise GSYİH oranı olarak yüzde 133.3 civarında. Bu Avrupa Birliği üyeleri arasında Yunanistan’dan sonra en yüksek kamu borcu/GSYİH oranı.
Siyasete dönersek, İtalya’da “5 Yıldız” adlı parti bu yıl sonu veya en geç 2018 yılında yapılacak seçimde oldukça fazla oy alacak! Yöneten parti olarak seçilmese de kontrolün önemli bir yüzdesini elinde tutacak.
Avrupa Komisyonunun aralık 2016 tarihinde yaptığı ankette İtalyanların sadece yüzde 41 kadarı euro iyi bir şeydir diyorlardı. Bu bir evvelki yıldan sekiz puan daha düşük bir anket sonucu idi.
Ancak Avrupa’daki ekonomiyi toparlama çabaları başka bir yönden İtalya’ya yaramakta. Euro Bölgesi’ndeki krizin zirvesi olan 2011 yılında İtalyan’nın 10 yıllık bonolarının faizleri yüzde 10 kadarken yüzde 7 düzeyine düşmüş durumda idi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı müdahale ettikten sonra ise, bu faiz yüzde 1 düzeyine düşmüştü. Ama birçok Avrupa Birliği üyesinin ekonomilerinin düzeliyor olması faiz düzeyini değiştirecek.
İtalya’nın sanayi sektörü üretimi endeksi mart ayında son altı yılın en yüksek düzeyine de çıkmıştı. Bu da bankaların da biraz rahatlamasına neden olmuştu.Ama bu ay, yani nisanda imalat sanayii endeksi yeniden düşmeye de başladı, yüzde 5.7 düzeyine düştü. Bu da yabancı yatırımcıları yeniden rahatsız etti. Çünkü düşük prodüktivite ve yüksek borçluluk yatırımcılara endişe veriyor.
Genel kanıya göre, eğer İtalya Avrupa Birliği içinde olmasa idi, çoktan batmış olurdu!
(AKŞAM)